Çanakkale Şehitlikleri
Namazgah Tabyaları, Kahraman erlerimizden Seyit Onbaşı’nın mermiyi kucaklayıp Ocean Gemisi’ni dümen tertibatından vurduğu yer olan Rumeli Mecidiye Tabyası ve 16 batarya askerinin şehit düştüğü Mecidiye Şehitliği ve Seyit Onbaşı’nın heykeli, 28., 29., 30. ve 126. Alaylar’da 1362 şehidimizin yattığı Şahindere Hastane Şehitliği ( Sargı Yeri ) ,
Çanakkale Savaşları’nda verilen yaklaşık 250.000 şehit + zaiyat kabul edilen Türk kaybının anısına yaptırılan Şehitler Abidesi, 1915 Çanakkale muharebelerinde çıkartma sahili olan Morto Koyu ( Ölüm Koyu ) , Türk savunmasının ateşi sonucu birçok Britanyalı askerin gömülü olduğu Yahya Çavuş ve emrindeki bölüğün anısına inşa edilmiş Yahya Çavuş Anıtı ve Şehitliği,
İngiliz ve Fransızların ele geçiremedikleri son nokta Alçıtepe Köyü. Burada yaklaşık 1,5 saat yemek ve ihtiyaç molası. Görmek isteyenlere özel Savaş eserlerinin bulunduğu Özel Müze ziyaret.
Serbest zamandan sonra Kabatepe istikametinden Conkbayırı. Kendi Mevzilerimizin ve Düşman Mevzilerinin , Düşman Lağımları ( tüneller ) fotoğraf çekimi. 57. Alaya varış. Burada Alay Komutanı Yarbay Hüseyin Avni ve Tüm görevli personelin Şehit olduğu alayı geziyoruz.
Conkbayırı Mehmetçik Parkı Yazıtları , Conkbayırı Atatürk Anıtı , Mustafa Kemal’in Saati’nin Parçalandığı Yer ve Gözetleme Yeri, Mustafa Kemal’in 18 Mayıs’a kadar Karargah olarak kullandığı yer olan Kemal Yeri, 18: 00 feribotuna yetişmek için Kilitbahir ( Denizin Kilidi ) iskelesine hareket ediyoruz.
Truva Antik Kenti
Homeros’un İlyada Destanı’nda bahsedilen Troya Savaşı’nın yapıldığı yer olarak da bilinen Troya Antik Kenti UNESCO Dünya Miras Listesi’ne 1998 yılında girmiştir. MÖ 3000 yılına kadar uzanan tarihi geçmişi ile dünyanın en ünlü arkeolojik alanlarından biri olan kent, Çanakkale il sınırları içinde yer almaktadır.
Troya kuruluş efsanesine göre deniz perisi Thetis ile denizler tanrısı Okeanos’un kızı Elektra, Zeus’un karısı olarak Dardanos’u dünyaya getirmiştir. Dardanos’un oğlu Tros, Truad adlı kenti, onun oğlu İlus da Troya kentini kurmuştur.
Eteklerinde Troya’nın kurulduğu Kaz Dağı, Troya Savaşı’nın da nedeni olan dünyanın ilk güzellik yarışmasının yapıldığı yerdir. Güzellik yarışmasına katılan güzeller Hera, Afrodit ve Athena’dır. Seçici görevini üstlenen Paris, kendisine Sparta kralının karısı Helena’yı vadeden Afrodit’i seçer. Paris’in Helena’yı kaçırması da savaşı başlatır.
Troya’da 1871 yılından itibaren yapılan kazılar, kentin tarihi boyunca defalarca kurulup yıkıldığını ortaya koymuştur. Dokuz kent katmanının yanında kırk iki yapı katı ortaya çıkarılmıştır.
Daha sonraki yıllarda devam eden kazılar sonucu, tiyatro, hamamlar, çeşitli buluntular ile son derece gelişmiş bir kanalizasyon sistemi ve yapı temellerine de ulaşılmıştır.
Assos Antik Kenti
Behramkale tescilli bir Osmanlı köyüdür. Assos Antik Kenti de bu köyün sınırları içindedir. Antik Assos kenti bir volkan konisi üzerinde konumlanmıştır. Akropol (yukarı şehir) ve güneye doğru inen teraslar üzerinde diğer yapılar vardır. Assos’un çevresi yaklaşık 4 km. uzunluğundaki surlarla çevrilidir. Şehrin iki ana kapısı olan doğu ve batı kapılarının önünde nekropoller vardır. En üst noktada yer alan ve tanrıça Athena’ya adanmış tapınak İÖ 525 yıllarına tarihlenir. Agora, güney yamaçlarında teras üzerindedir. Kuzey stoası iki katlı, güney stoası dört katlıdır. Kısmen restore edilmiş tiyatro 5000 kişiliktir. Yunan ve Roma dönemlerinde kullanılmıştır. Assos antik limanı bugün gözde bir tatil mekanıdır. Kente ait arkeolojik buluntular; Boston Güzel Sanatlar Müzesi, Louvre Müzesi, İstanbul ve Çanakkale Arkeoloji Müzelerinde sergilenmektedir.
Bozcaada
BOZCAADA Bozcaada (Tenedos), Çanakkale’nin bir ilçesi olup, kuzeyinde Semadirek, kuzey-batısında Limni, güneyinde Midilli, kuzey-doğusunda Gökçeada bulunmaktadır. Çevresindeki küçük adacık ve kayalıklarla 40 km2’lik bir yüzölçümüne sahiptir. Bozcaada’da yüksek tepe ve orman yoktur. Bunun yanı sıra adanın en yüksek tepesi olan ve 192 m. uzunluğundaki çevreyi kontrol eden Göztepe’den dolayı da Bozcaada ismi yakıştırılmıştır. Ege Denizi’nde Ülkemize ait iki adadan biridir. Antik Çağ’da adı Tenedos olan Bozcaada, Homeros’un İlia’da Destanı’nda bahsedilmektedir. Heredotos Bozcaada’nın ilk yerleşimcilerinin Pelasglar olduğunu yazmaktadır. M.Ö. 334 yılında Büyük İskender Ege Adaları’na hakim olmuş, daha sonra M.Ö.1.yy’da Roma İmparatorluğu, 1455-56 yılında ise Venedik’lilerden alınan ada Ege’de Türklerin eline geçen ilk ada olmuştur. M.Ö.6. yüzyıldan Roma Dönemi’ne kadar kullanılan mezarlıkta toprak heykelcikler, çanak çömlekler bulunmuştur. Venedikliler yapılan ikinci (Yeni Kale) ve 1657 yılı yapımı Köprülü Mehmet Paşa Camii ilçenin diğer eserleridir. Bozcaada’daki Osmanlı Dönemi’nden kalma önemli tarihi mekanlar arasında; Yalı Cami, Alaybey Cami, günümüzde park olarak kullanılan Namazgah ile tarihi çeşmesi, 1870 yılında inşa edilmiş üç nefli Meryem Ana Kilisesi ziyaretçileri mimari yapıları ile etkileyecektir. Aya Paraskevi Ayazması olarak tanımlanan mekanın Ortodoks inancında önemli bir yeri vardır. Eskiden burada düzenlenen Paraskevi Şenliklerinin yerini günümüzde Bağbozumu Şenlikleri almıştır. Şarap Fabrikaları, Rüzgar Santrali, Bozcaada Bağları, Alaybey Cami, Kimisis Teodoku Rum Ortodoks Kilisesi, Göztepe, Habbele, Çamlık piknik alanı,Namazgah Çeşmesi, Ada Evleri, Bozcaada Yerel Tarih Araştırma Merkezi, Tuz Burnu, Köprülü Mehmet Paşa Cami, Ayazma Yat Limanı, Mermer Burnu, Polente Deniz Feneri adada mutlaka görülmesi gereken yerlerdir. Günümüzde Ağustos ayında “Bağ Bozumu Şenlikleri” yapılan adada, 4 şarap fabrikasının yanısıra, evlerde de şarap yapılmaktadır. Eski çağdaki adı Tenedos olan adaya Geyikli Yükyeri İskelesi’nden kalkan arabalı vapurla ulaşılmaktadır.
Gökçeada
Eski ismi İmroz olan Gökçeada’nın Antik Çağ’a ilişkin tarihi konusunda pek fazla bilgi bulunmamaktadır. Adanın en eski yerleşiklerinin Pelasglar olduğu bilinmektedir. Miltiades adayı MÖ 500’de Atina’ya bağlamıştır. Roma egemenliğine kadar Atina yönetiminde kalmıştır. 1455’te Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılan Gökçeada, 1922 – 1923 yılları arasında Yunan işgalinde kalmıştır. 1923 yılında Lozan Antlaşması’na göre 22 Eylül 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlanmıştır. Yenimahalle’de Merkez Camisi, Fatih Camisi bulunmaktadır. Eski Bademli köyü koruma altındadır. Köyde Tarihi çamaşırhane, önündeki asırlık çınar ve ilkokul binaları görülmeye değerdir. Yeni Bademli Köyünde arkeolojik kazıları süren Yeni Bademli Höyük ve Kokina yöresindeki iki gömütlü Roma Kaya Mezarı görülmeye değer kalıntılarıdır. Otellerin ve lokantaların çoğu Aşağı Kaleköy’dedir. Yukarı Kaleköy eski kale kalıntılarının eteğine kurulmuştur. Türkiye’nin tek sualtı milli parkı ilginç kaya oluşumlarına sahip Yıldızkoy’la Yelkenkaya arasında kalan bölüm olup TÜDAV’a (Türkiye Deniz Araştırmaları Vakfı) tahsis edilmiş ve Sualtı Milli Parkı ilan edilmiştir.
Gökçeada’da bulunan Zeytinli Köyü de koruma altındadır. Köyde Ada şarapları ile ısırgan otu, rezene, gibi yerel otlarla cullama denilen bir yemek yapılmaktadır. Sakızlı muhallebisi ve dibek kahvesi ise artık iyice ünlenmiş durumdadır. Ada’nın en yüksekteki yerleşimi olan Rum köyü Tepeköy de koruma altındadır. Dereköy ise Ada’nın koruma altındaki en eski köylerindendir. 1950’li, 60’lı yıllarda 600 hanelik çok büyük olan bu köy günümüzde büyük ölçüde terkedilmiştir. 38 metre yüksekliği olan Marmaros Şelalesi‘de burada bulunmaktadır. Eşelek Köyü’nde Ada’nın en gözde plajı olan Aydınlı Plajı bulunur, burası rüzgar sörfü içinde çok uygundur. Ayrıca şifalı çamur banyosunun yapıldığı Tuz Gölü’de buradadır. Kuzulimanı’ndan sonra Kaşkaval Burnu ya da diğer adıyla Peynir Kayalıkları Uğurlu Köyü, Gizli Liman, İnceburun ve Şirinköy’de görülmeye değerdir.